YEDİKITA OCAK 2015 (77. SAYI)

SKU
Y770115
Hediye

Satılık tarih var. Hem de okkası 3 kuruşa!

Links

Satın Alındı

1931 yılı Mayıs ayında, İstanbul Defterdarlığı Maliye Arşivi evrakının bir bölümü, kuru ot ve paçavra fiyatına, okkası üç kuruş on iki paraya Bulgaristan’a satılmıştı. İşte, o kıymetli arşivin enteresan hikâyesi ve son durumu…

Efsanesi kaybolsa kıyamet koparanlar Tarihini okkayla satan milleti görsün (Midhat Cemal Kuntay)

Milletlerin hafızası durumundaki arşivler, korunması ve gelecek nesillere aktarılması gereken önemli miraslardır. Bu sebeple eski belgelerin kıymetini takdir seviyesine erişen devletler, bu vesikalar için sağlam binalar ve tesisler inşa ederler. Tasnif edilip ilim âleminin istifadesine sunulması için de uzmanlar tayin ederek geçmişin karanlıkta kalan taraflarını aydınlatmayı vazife edinirler.

Osmanlı Devleti’nin 96 milyon belge ve 374 bin defterden oluşan devasa arşiv külliyatı, işin ehli ve gayretli kişilerden oluşan komisyonlarca tasnif edilse de bu komisyonların ömrü ve komisyon üyelerinin sayısı yeterli olmadığından, tasnif işi sürekli inkıtaya uğramıştır. Bu ise arşivde sürekli, tek tip ve yeterli bir tasnifin yapılmasına imkân vermemiştir. Haddizatında bir arşivin sadece tasnif edilmesi yeterli değildir. İlk yapılması gereken iş, arşiv malzemesini tek çatı altında toplayıp uygun nem ve sıcaklıkta muhafaza etmektir. Lakin bizde tasnif işi fasılalarla devam etse de evrakın uygun şartlarda muhafazasına ehemmiyet verilmemiş, tarihimizin hayat kaynağı olan arşiv malzemesi uzun yıllar Ayasofya ve Sultanahmet mahzenlerinde çürümeye terk edilmiştir.